martedì 26 dicembre 2006

Adamo söylüyor...

Ofis içi lokasyon değiştirip cam kenarı masaya geçtm geçeli,dış dünyayla daha sıkı fıkı bir ilişki içindeyiz.Eskiden dışarda kıyamet kopsa haberimiz olmazdı ,şimdiyse böyle karı seyrederek duygu denizinde orkinos olmak mümkün...Benim bile canım dağa filan gidip karlarda yuvarlanmak istedi. Öyleyse Adamo söylesin...Votka limon'um nerde benim?

domenica 24 dicembre 2006

Dekorasyon çok schön de...

Pazar günleri uzun bir süredir haftanın en sevdiğim günü,pazar kahvaltıları da en sevdiğim aktivite...Semte yeni açılan ve haftaiçi bir akşam eve gelirken ağzımız tatlansın babından vitrinine tav olup içeri girdiğimizde ,daha sonra eve gelince aslında bayağı üstü meyve jelli hamur olduğunu anlayacağımız pastamsıyı bize frambuazlı cheesecake diye çakan Backhaus isimli yere bir şans da pazar kahvaltısında verelim dedik.
Geçmişte önce iskenderci sonra majestik sonra da Burberry's olan parkın köşesi aslında daha önce ev sahipliği yaptığı mekanların hiçbirine ısınamamışlığımızdan ötürü yerin cenabetliği faktörünü aklımıza getirse de,eve yakın olması ve mide doldurulduktan sonra eve dönüp kendimizi lost'a verebilmemiz adına olasılıklar arasında ön plana çıktı.
Mekan çok güzel tasarlanmış ,hatta o concept bir yer için fazla tasarlanmış bile olabilir ,ki genelde mideye giden yol seçimlerimizde tecrübeyle sabittir ki doğru adres şekle şemale değil de mahsule önem veren yerlerdir.Yanılmadığımzı bir kez daha gördük.Babalar ışıktan,mobilyaya yerlerden tavanlara kadar belli kikesenin ağzını açmışlar ama herhalde mimara para vermekten mürettebata verecek para kalmamış olacak ki istanbuldaki simit saraylarını dolaşıp aralarından en kötü 11'i seçsen o karmaya giremeyecek bir grup kardeşimize dükkanı emanet etmişler.
Personel arası hiyerarşik düzen ve bürokrasi gerçek bir devlet dairesi haus haline getirmiş mekanı.Sipariş edilen poaca börek vesaire önce tezgahın arkasında sizin gözüzün içine baka baka bekletildikten sonra,uyardığınızda yerinden alınıp sizin tezgahtan 2 metre ötenizdeki masanızs konacağına garson uğrarsa bırakır masanıza şeklinde 1,5 metre ötedeki kasanın önüne konuyor,backbackkudurhaus...Cinnet,pazarlarımızdan uzak olsun diyerek fazla takılmamaya çalışıyoruz ama gelen mamuller de çok matah çıkmayınca artık mekanın notunu vermekte daha fazla vakit kaybına gerek olmadığını düşünüyoruz.Çayımızı yudumlarken bizim gibi pazar sabahı karnını doyurma derdine düşüp yolu buraya düşen çakma ronaldo da hamurişi mamullerden bir cacık olmayacağı hususnda bize katılıyor ama et şinitzelle patatesi bir deneyin ,Alaman kasa ne de olsa bunlar ordan biraz tutturmuşlar tavsiyesinde bulunuyor.
Yakın olsun kolay olsun mantığıyla hareket ederek kendilerine ihanette bulunduğumuz savoy ve mevlamdan bu vesileyle bir kez daha özür dileyip ,kendilerinin üzerine gül koklamamak gerektiğini anlamış bulunuyor,backhausculara da tshirt,mousepad,mug hediyelik eşya satışlarında başarılar diliyoruz.

venerdì 22 dicembre 2006

Dolapdere Yokuştur...

Bugün yodel kardeşimin uyarısıyla farkına vardığım,bugüne kadar ismini duyup da müziğinin farkına varmamışlığımdan ötürü de eşşekliğimi kabullendiğim Dolapdere Big Gang gerçekten dinlenesi ,hareketleri takip edilesi bir ekipmiş.Yazdığım yazı kulaklıktaki Big in Japan' in sözleriyle karışırken Inamoto'nun da mubarek Christmas bayramını en içten dileklerimizle kutlamadan geçmeyelim.

Tez bu arkadaşların bir etkinliğne gidile diye ferman yayınlayıp internet üzerinden peşlerine düşmüşken bir de ne görelim geçen hafta Balans'ta mesaide bulunmuşlar,biz dünyadan bihaber oturalım.Oysa zamanında zurnayı kapalı literatürüne bile sokmuştuk,zamanında gördüğünüz üzere kol da kaslıymış o ayrı !
Billie Jean yodel'in favorisiymiş şimdi bildirdi smsle ama losing my religion olsun,smoke on the water olsun serenade olsun çok başarılı duruyor hepsi,şadap cast şadap şadap...İlk fırsatta genel sekreterli bir ekiple yerinde incelenmesi lazım,görünen o ki bir müddet bu odada liste başı gidecekler ...Zoban bey elleri göreyim !!

Mevat-ı Gaita

Kimi şirketlerde mevcut bulunan ortak tuvalet sorunsalına değinmeden edemeyeceğim.Yurdum ofislerini Wolfram&Hart hukuk bürosu havasına sokup bizleri john cage zannetmenin ne manası vardır anlamıyorum.Madem öyle işyerimiz Lucy Liu'larla dolsun.Mümkün mertebe lazımlık olarak evimin yüznumarasını kullanmayı tercih eden bir tip olsam da zaman zaman vuku bulan acil durum anlarında bu ortak kullanım alanlarından faydalanmak kaçınılmaz oluyor.
Er kişinin sıkıntısı da burada başlıyor.Helanın kapısı gözle görünür bir yerdeyse içeri girerken zaten kimliğiniz deşifre olmuş vaziyettedir.Yani kapı önündekinin eğilip ayakkabılardan sizi tanıması şart değildir artık.Diyeceksiniz ki bütün bunlarda ne sıkıntı var,nedir bu medeni cesaretten yoksunluk?Hayır efendim alakası yok.Zaten zorda kalmadıkça ev dışında büyük abdestle uğraşmayan kişi oraya girdiyse belli ki çok sıkışmıştır.Dolayısıyla da yeri geldiğinde çok sıkışanlar bilirler ,bu gibi durumlarda hedefe ulaşacak olmanın verdiği mutluluk anlatılmaz bir keyiftir.Lakin herşey o ana kadar içerde birikmiş olanı siz yekün bok zannederken arada sıkışmış olan hidrojen sulfur bir big bange sebebiyet verebilir.Assiktir olursunuz ama iş işten geçmiştir,rektum yolu vermiştir bir kere.İşte karizmayı bir osurukla çizdiğiniz an de o andır.O an yan haznede işini gören,ayna önünde makyajını tazeleyen,işini görmüş de dezenfekte olmaya çalışan allyler mcbealler dar ortamın verdiği akustikle daha da bir gür çıkan sesle irkilirler .Çıkıp bir açıklama yapma ihtiyacı hissi belirir yahu ben aslında sıçıyordum da şey oldu diye.Halbuki asıl tehlikeli osuruk sessiz osuruktur.Hayır içeride birden fazla erkek veya dişi kabini varsa bir nebze sizi siz sanmamışlardır diye içinizi hikayeden rahatlatabilecek olsanız da bir erkek bir dişi kabini olan tuvaletlerde adres bellidir.Dışardakinin seslerini ayak seslerini nefes alışlarını dinleyerek ortamı terk etmesini beklersiniz kabinden çıkmak için,sonra hızlı adımlarla tuvaletten çıkarsınız bu sefer de dışarıda size bakar vaziyette görebileceğiniz gözler ''Acaba biliyorlar mı? ''hissini düşürür içe ...Bu durum sonu gelmeyen paranoid kişilik bozukluklarına sebebiyet verebilir.
Bu hikayedeki yaşananlar tamamen uzun bir tuvalet seansının hayal ürünleri olsa bile sonuçta ortak fuayeli 100 numaralar beraberinde rahat sıçamamayı getirir ki bu da şu ana kadar kuvvetle muhtemel işyerinizin en huzurlu en size özel mekanı olan tuvaletle aranızın açılmasına sebep olabilir.Oysa zamanında klozet üstü 10 dakkalık kestirmelerin saatlerce uykuya bedel bir keyife sahip olduğunu ancak yaşayanlar bilir. Bu plaza yaratığı olmanın kaçınılmaz sonlarından biri olsa da ne demiş atalarımız ''Osuruğa gülenin osuruk kadar aklı yoktur!! ''